Ülkemizin içte ve dışta sorunlar yumağı ile karşı karşıya olduğu hepinizin malumudur. İçte toplumun yüzde 80!i yoksulluk sınırının çok çok altında bir gelirle yaşama tutunmaya çalışırken yüzde 20’si açlık sınırının altında adeta ölüme terkedilmiş durumda üstelik ülkemizin neredeyse tamamının sığınmacılar tarafından işgal edilmiş olması bir beka sorunu halini almıştır. Dışta ise BOP eş başkanlığı görevi verilen Erdoğan iktidarı adım adım ülkenin parçalanmasına sebep olacak projenin uygulayıcısı olmaya ve muhalefet partileri de yanına alan görüntü ile projenin bir parçası yapmaya devam ediyor.
Cumhuriyetimizin kazanımı olan sınırlarımızın değiştirilmesi amaçlı bu proje de ülkemizin bir başka beka sorunu olarak işlerliğini koruyor. Tüm bunların beka sorunu olmaktan çıkarılması gerekirken yerel seçimlerde birinci parti olan CHP Genel Başkanı Özel ve ekibi bu yıkım olaylarını görmezden gelip yumuşama ve/veya normalleşme bahanesiyle iktidara payanda olmaktan öte gidemiyor. AKP iktidarı gitsin diye CHP’ye oy veren seçmenler, hatta toplumun büyük bir kesimi bu durumu şaşkınlıkla seyrediyor. Fıkra bu ya;
Bir gün Cumhurbaşkanı ve birinci parti olmasına rağmen muhalefette kalmayı kendisine layık gören sözde Demokrasi havarisi CHP Genel Başkanı Özel aynı helikopterde, tüm olumsuzluklara rağmen insanlarımızın geçimlerini nasıl yaptıkları üzerindeki muhabbetleri esnasında...Özel; “Ben buradan 35 milyon lira atsam 35 kişi sevinir” demiş. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı; “ben buradan 50 milyon lira atsam 50 kişi sevinir” diye cevap verince, pilot dayanamaz ve “ben buradan ikinizi atsam 85 milyon birden sevinir!..” diyerek halkın umudunu dile getirir.
Günümüz iktidar ve muhalefet partileri davranışlarında halkımızın sömürülmesi ve siyasi çıkarlara alet edilmesi dışında bir anlayışın olmadığı ortada. Baksanıza, birinci parti Genel Başkanı, ikinci partinin Genel başkanı olarak ziyaret ediyor, ikinci parti, birinci partinin Genel Başkanını Cumhurbaşkanı olarak ziyaret ediyor. Nasıl ama! Kendisini yücelten seçmenleri ayaklar altına aldıran bir Genel Başkan. Konuşulan konular arasında ülkemizin beka sorunu olan sığınmacılar ve mürit yetiştirme amaçlı müfredat yok. Yazıklar olsun. İktidarın ömrünü uzatan ve payanda olmayı kabul eden bu anlayıştan kurtulmanın zamanı gelmiştir.
Ben inanıyorum ki vatandaşlık bağıyla bağlı her Türk vatandaşı; etnisitesi, inancı ne olursa olsun BEKA sorunu haline gelen ülkemiz milli sınırlarının değiştirilmesi planı uygulayıcıları, çağın gerisinde kalan eğitim müfredatı ve demografik yapının bozulmasına sebep olan sığınmacılardan arınmış bir Türkiye beklentisine cevap verecek DOĞRU kadroları bünyesinde barındıran bizlere bu fırsatı verecektir. Bunları atalım, hep birlikte TÜRKİYE olalım. Aziz TÜRK milleti bu yükleri taşımak zorunda değilsin. AT… KURTUL.