Bakan Şimşek; iktidarın özellikle NAS ısrarı ve sayısız hataları yanında dev uçak, araç, koruma ve saray giderleri gibi israftan kaynaklanan bütçe açıklarının sorumluluğunu; Suriyeli mültecilere, saray ve eşrafının acımasız harcamalarına, Diyanet İşleri Başkanlığının müthiş savurganlığına, yandaş ve/veya paydaşlara, görevi yasama olan ancak kavgadan ve el kaldırmaktan başka bir şey üretmeyen 600 vekile değil sadece ve sadece yıllarca emekleriyle ülke ekonomisine katkı sağlayan ve ülkenin her alanda büyümesini sağlayan emeklilere yükleyerek sorunu teşhis etti. Tedaviye gelince yine reçeteyi emekçilere kesmeye başladı. İnsanda ar, haya ve utanma olmazsa bunların olmasına şaşırmamak lazım değil mi?
AKP iktidarının uygulamalarına nereden bakarsanız bakın hep tutarsızlık, hep kayırmacılık, hep akıl ve bilimden yoksun hurafelere dayalı çürümüşlük... tüm bu gerçekler ortada iken iktidar yönetiminin açıklamalarına baktığınızda tek bir sonuç elde edebiliriz ki, o da her yönüyle tükenmişlik ve çaresizlik… şöyle ki;
- “Hazineyi para ile doldurduklarını ifade ederek” övünüyorlar ancak, asgari ücretliye “idare et” diyor!
- “Milli Gelir arttı” açıklamasını yapıyorlar; işçiye, memura, köylüye, esnafa milli gelirden pay vermiyor!
- Yandaş/Paydaş şirketlere sayısız vergi affı, hava limanı işleticilerinin kira ödemelerini ve kira zamlarını 2040’lı yıllara ertelemesi gibi ayrıcalıklarla ödüllendirirken esnaf, küçük sanayici ve çiftçilerimizi bankalara mahkum edip cezalandırıyor.
- Merdiven altı Kur'an kursları serbest, adında milli olan eğitim müfredatı ile orta çağ zihniyetine geri dönüş serbest, çağdaş eğitim için gerekli bilim temelli dersler yasak.
- İstihdama dayalı üretim tesislerinin elden çıkarılması sonucu okumuş gençlerimiz işsiz, ne idüğü belirsiz okullardan alınan sahte diplomalı yandaşlar bürokraside söz sahibi Üniversiteler özerkliğini yitirmiş, liyakat yoksunu ve meslek dışı yandaşlar rektör ve dekan
- Teröristle kendisi masaya oturduğunda milli, başkası bir araya gelse dahi terörist oluyor.
- AKP yönetimi İç politikada olduğu gibi dış politikada da hangi ülkeye attıysa (Irak, Lübnan, Mısır, Suriye, Kıbrıs ve diğerleri) kaybeden hep milletimiz ve ülkemiz oldu.
Sonuç olarak Bakan Şimşek “ŞU EMEKLİLER OLMASAYDI, BEN BU EKONOMİYİ DÜZELTİRDİM” demeye getiriyor. Ne yazık ki bu anlayış sosyal yapıya aykırı sayın Şimşek. Sorunların çözüme kavuşması yönünde CHP ne yapıyor derseniz, kendi iç sorunlarını dahi çözmekten aciz bir muhalefet çözümün anahtarı olamaz derim. Çünkü; ülkemiz her alanda yangın yerine dönmüş, alevler her yeri sarmış bakıyorum ana muhalefet CHP yangına bir kova yahu bir kova dahi su dökemiyor.
Değerli vatandaşlar, Kimse kendisini, hesap sorulamaz, hesap vermez sanmasın. Dertlere derman olacak umudun adresi DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak bizler sorumluluk aldığımızda here kim olursa olsun ülkemiz ve insanına verilen zararların müsebbiplerinden özellikle de “AH ŞU EMEKLİLER” diyenlerden hukuk önünde hesap sorulacaktır.