Bu yılın Şubat ayında gündeme gelen MTA’nın Maden ilçesindeki maden yataklarına yönelik yaptığı çalışmada zengin rezervi bulunduğunun açıklanması bir anda şehirde heyecan yaratmıştı.
Maden yataklarının ekonomiye kazandırılması ile Elazığ’da hem istihdam açısından hem de şehre önemli ekonomik katkı sağlanacağı düşüncesi oluştu.
….
Şehir böyle düşünürken gerçek öyle değildi.
MTA, Mapeg üzerinden alel acele yapacağı kendilerine göre hazırladıkları ihale şartnamesi ile ihaleye çıkararak bir şirkete vereceği duyumları şehirde tepkinin doğmasına vesile oldu.
MTA’nın bu yaklaşımı karşısında medya bir Ferrokrom faciasını bir kez daha yaşanmamak için ETSO’ya çağrıda bulundu. ETSO da kamuoyunda oluşan çağrı karşısında bir çalışma yaptığını açıkladı.
Destek çığ gibi büyüdü.
Ankara’da CHP Milletvekili Gürsel Erol Meclis’te, Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun bireysel çalışması, İlimiz de muhalefet partileri, STK’ların, ETSO’nun girişimlerine destek verince Ak Parti milletvekilleri ihale tarihinin ertelenmesi görüşmelerini yapıp ihale tarihinin ertelenmesini sağladılar.
Ancak ihale ertelenmesine rağmen ihale şartnamesi Elazığ’ın lehine bir süreç oluşmamıştı.
…..
İhale şartnamesinde duyulan endişe bir kez daha en üst perdeden dillendirilmeye ve ihalenin iptali için yapılan girişimler neticesinde ihale yeniden iptal oldu.
İhalenin iptali önemliydi ama bu rehavet oluşturmamalıydır.
Süreç yakından takip edilmeli, gerekli çalışmalar bu sürede de sürdürülmelidir.
…..
Günlerce verilen mücadelenin böyle sonuçlanması bir gerçeği ortaya çıkarmıştır.
Toplumda oluşan bugünkü bilinç ve birliktelik 2004 yılında Ferrokrom’un özelleştirilmesinde oluşsaydı.
Ferrokrom Elazığ’daki yerel müteşebbüsün uhdesinde kalmaz mıydı?
Kalırdı… Ancak…
Biz o dönem de takım tutar gibi güçten yana tavır koyduğumuzdan gerçekleri göremeyerek bu toplumsal bilimcide harekete geçirmeyerek şehir için çok büyük bir ekonomik değeri elimizden kaçırdık.
Bu ders, bugün bize birlikteliği ve gücü doğru şekilde dillendirildiğinde nasıl etkili olduğunu göstermiştir.
Çevremizdeki İllerin gelişmesinin temelini iyi irdelediğimizde en büyük etkenin birlikteliğin ve gücün doğru kullanmasından kaynaklanması ile gerçekleştirildiğini gösrebiliriz.
Bu iller bunu başarabiliyorsa biz başaramazmıyız.
İşte örneğini bugün yaşıyoruz.
İnşallah bundan sonra aklımızı başımıza gelir.
Toplumsal bilinç ve birlikte ile gücün bizlere biat etmesini değil, gücün bize hizmet etmesini başarabiliriz.